IAWM

KASSİA'YA 1211. DOĞUM GÜNÜ ARMAĞANI

- Üç ülkeden, Kassia'yı bizlerle buluşturan etkinlikler -
KASSİA, 9. yüzyılda Konstantinopolis'te yaşamış bir besteci, şair ve bir başrahibedir. Eserleri günümüze ulaşan dünyanın ilk kadın bestecisi olarak kabul edilen Kassia'nın özgür ruhlu bir kişiliği olduğu biliniyor. Öylesine özgür ki, 823 yılında gelin adayı olarak sunulduğu Bizans İmparatoru Theophilos'un savlarındaki çelişkilere, yetkin teolojik bilgisiyle, cesaretle karşı çıkmaktan çekinmemişti. Evlenmeyi, prensip olarak düşünmeyen, 843'te Konstantinopolis'te kendi servetiyle bir manastır kuran ve yaşamını kendi iradesiyle şekillendiren Kassia için, ilk feminist rol modeli sıfatı kullanılabilir. Bizler Kassia'nın güçlü sesini duyuyor, günümüze ve sınırlar ötesine taşıyoruz. 2021 sonbaharında İstanbul Kadın Müzesi, kainkollektiv, Pracownia Kuratorska ortaklığıyla Almanya, Polonya, Türkiye ve Küresel Güney dahil birçok ülkeden araştırmacılar, aktivistler ve sanatçıların dahil olduğu geniş program başlatıyoruz. Besteci Burak Özdemir'in "SONGS OF CARE(VOLUTION)" (post) feminist opera gösterisi, Musica Sequence Orkestrası ile 2022'de Berlin, İstanbul, Kuzey Ren-Vestfalya, Krakow ve Varşova'da sahnelenecek.

DÜNYA KADIN MÜZELERİ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HER ŞEY, ALTTAKİ MOR SORULAR PENCERESİNDE! TIKLAYIN, SORUNUN YANITINA ULAŞIN!

  • 1980'li yıllardaki ikinci feminist kadın hareketi kadın müzelerine nasıl yansıdı?

    1980'li yıllardaki yoğun feminist hareketi tartışmaları atmosferinde sanat ve kadın, tarih ve kadın, kent ve kadın konulu eleştirel analizler, var olan müzelerin içeriklerini de tartışma konuları arasına kattı. Bu eleştirilerden esinlenen kadın grupları ancak muhalefetin değişime yol açacağı inancıyla, alternatif müzeler yaratma arayışına girdiler. Bu arayış, 1980'li yıllara sekiz kadın müzesi birden kazandırdı ve 2000'li yıllarda hem kadın müzeleri sayısı arttı hem de kadın müzeleri konu açısından çeşitlendiler.

  • Hangi yılda iki kıtada, üç ülkede birer tane kadın müzesi açıldı?

    1984 yılında Avrupa kıtasında iki, Avustralya kıtasında ise bir kadın müzesi açıldı.

    Almanya'da "Sanat, kültür ve tarihteki genel anlayışa karşı" sloganı ile kurulan ve anaerkil kültür konusunda yoğunlaşmayı seçen Frauenmuseum Wiesbaden kuruldu.

    Avustralya'da "Tarihi küçük şeyler oluşturur" ifadesinin içini, kırsal bölgelerde kadın yaşamını sergileyerek doldurmak isteyen bir grup tarih bilimcisi kadının kurduğu Pioneer Women's Hut (Tumbarumba) açıldı.

    Danimarka'da, öyküsü küçük bir feminist kadın grubunun girişimciliği ile 1982 yılında başlayan ve 1991 yılından itibaren resmen Danimarka ulusal kadın müzesi olarak kabul edilerek, bütçesini devletin karşıladığı ender kadın müzelerinden biri haline gelmeyi başaran, Kvindemuseet i Denmark /Women's Museum in Denmark (Arhus) Danimarka ulusal kadın kültürü konusunda çalışmaya başladı.

  • Ünlü Kadınlar Galerileri hangi nedenle ortaya çıktılar?

    Önemli kişilerin biyografilerinin sergilendiği Hall of Fame ya da Pioneer Memorial House gibi mekânlarda sadece erkek biyografilerinin olmasına bir tepki olarak, 1950'lerde önce Avustralya'da ve sonra ABD'de, kadın müzesi tarihinin ilk örnekleri olarak tanımlanabilecek Women's Hall of Fame'ler ya da Pioneer Women's Memorial House'lar ortaya çıktı. Bu galerilerde, saptanan kadın öznesi eksikliğine bir alternatif olarak ünlü kadınların biyografileri sergilenmiştir. Ünlü kadınların sergilendiği bu galeriler bir gereksinimden doğsalar da, amaçları tarihin eksik ve yanlış algılanmasını ve de cinsiyet ayrımcılığını eleştirmek değildi.

  • Günümüzdeki kadın müzeleri ile ilk dönem kadın müzeleri arasındaki farklar nelerdir?

    Dünya kadın müzelerinin ilk örnekleri, ulusal ya da bölgesel kadın tarihinin öncü kadınlarını onurlandırmak için 1950'lerde açılmış mütevazı nitelikli "Ünlü Kadınlar Galerisi" olarak adlandırılabilecek mekânlardır. Günümüzde sayısı yetmişi geçen kadın müzelerinin içerikleri ise, 1980'lerdeki ikinci dalga feminist kadın hareketinin talepleri doğrultusunda oluşturulan disiplinlerarası kadın tarihi araştırmaları sayesinde, şimdi çok büyük bir çeşitlilik göstermektedir.

  • 1950 ve 1960'larda açılan ilk kadın müzesi örneklerini biliyor musunuz?

    1950 yılında Avustralya´da, üniversiteleri ile ünlü Brisbane kentinde Pioneer Women's Memorial House Museum "Miegunyah" kuruldu. Çalışma alanı Queenslands tarihinde önemli rol oynamış kadınlar olarak belirlenen bu müzeyi 1958 yılında ABD'de, Ponca City'de kurulan ve Oklahoma Eyaleti kadın tarihini belgeleyen Pioneer Woman Museum izledi.

    1969 yılında ise ABD´de, New York Eyaleti, Seneca Falls´da, kadınların ABD tarihine önemli katkılarının arşivlenmesi amacıyla National Women's Hall of Fame organize ediliyor.
  • Üniversite kampüsünde kadın müzesi açılır mı?

    Evet! 1960'lı yıllarda yükselen feminist kadın hareketinin etkileri, kadın müzeleri bağlamında 1970'li yıllarda önce üniversitelerde görülmeye başlandı.

    Marion´da (Alabama, ABD), 1938 yılından beri eğitim veren ABD´nin beşinci kadın üniversitesi Judson College kampüsünde, Women's Hall of Fame eyaletin kadın tarihini sergilemek amacıyla 1970 yılında açıldı.

    1993 yılında kurulan Connecticut Women's Hall of Fame, (, New Haven, Connecticut, ABD) önce bir üniversite çatısı altında kurulduktan sonra (Hartford College for Women, University of Hartford), bağımsız bir kurum haline gelen müzelere bir örnek oluşturur.

    Temmuz 2002'de ise Shaanxi Üniversitesinde (Çin), feminist araştırmacı Li Xiaojiang tarafından Women Culture Museum açıldı.

  • Cowboy olur da, cowgirl olmaz mı?

    Tabii olur. Bu konudaki müze 1973 yılında Fort Worth'da (Texas, ABD) National Cowgirl Museum and Hall of Fame, adıyla, dişi kovboylar tarihini belgelemek için açıldı. Bu müze aynı zamanda, genel kadın tarihinden ayrılarak, özel bir konuda yoğunlaşan ilk kadın müzesi oldu.

  • Kadın Müzesi adı, ilk kez hangi ülkede kullanıldı?
    1981'de Bonn'da (Almanya) kadın müzeleri tarihinde "Kadın Müzesi" adını ilk kez kullanacak olan Frauenmuseum, kendisi de sanatçı olan Marianne Pitzen´nin gişimi ve disiplinlerarası çalışan bir grup akademisyen kadının desteğiyle, geleneksel müzelerde kadın sanatçıların yeterince temsil edilmemesine karşı bir tepki olarak kuruldu. 2011 yılında 30. kuruluş yıldönümünü kutlayan Frauenmuseum, kendini tüm kadın müzelerinin annesi olarak da nitelendirmektedir.
  • "Kadınların sanatta yarattığı harikaları" göstermek için hangi müze kuruldu?

    1981'de Washington'da (ABD) "Kadınların sanatta yarattığı harikaları" göstermek isteyen ve büyük bir bir kadın sanatçıların eserlerinden oluşan koleksiyonu olan Wilhelmina Cole Holladay (*1922 ) evindeki özel koleksiyonunu haftanın belli günlerinde ziyaretçilere açtı. Kurmayı düşledigi müzeyi, 1983 yılında Beyaz Saray yakınındaki 78.810 metrekarelik bir binayı satın alıp, onararak gerçekleştirdi. 1987 baharında National Museum of Women in the Arts (NMWA) ismi verilen müze, feminist sanat tarihçisi Dr. Eleanor Tufts´un küratörlüğünü yaptığı "Amerikan Kadın Sanatçılar: 1830-1930" adlı sergi ile açıldı.

  • Kızını kadın tarihi konusunda bilinçlendirmek isterken, özel konseptli bir kadın müzesini hangi anne oluşturdu?

    Kızına kadın tarihi konusunda bilinçlenebileceği bir mekân arayan sosyolog Elisabeth Colton, bu arayış sürecinde 1985 yılında kurulmuş Women's Heritage Museum (San Francisco, ABD) ile karşılaştı. Kızı kadın tarihiyle tanışırken, annesi de bu müzenin gönüllü çalışanı oldu. Bir kadın müzesinin etki ve ilgi alanının daha geniş olması düşünü kendisi ile paylaşan bir grup gönüllü kadınla birlikte, müzenin adıyla birlikte çalışma anlayışını da değiştirdi. Women's Heritage Museum 2006 yılından itibaren, artık bir binada çalışmıyor. Yeni adı International Museum of Women oldu ve "Sosyal değişimleri gösteren, global anlamda ortak harekete özendiren ve sınırlar ötesi ortaklıklar kuran bir internet müzesiyiz" amacına uygun olarak, internet ortamında tüm ilgi duyanların katkıda bulunmaya özendirildiği interaktif sergiler tasarlayan, sınır tanımayan bir müze haline geldi.

  • Amacını "günün birinde kapanmak" olarak tanımlayan bir müze neden açılır?

    Berlin´de 1986 yılında Das verborgene Museum'u (Saklı Müze) kuran bir grup sanat tarihçisi kadın, bu müzeyi kurma amaçlarının; önemsenmeyen, eserleri müze depolarında tutulan ve zamanla adları unutulmuş kadın sanatçıları bulup ortaya çıkarmak için araştırmalar yapmak olduğunu açıkladılar. Ve açılış bildirilerinde, tüm unutulmuş/unutturulmuş kadın sanatçıların eserleri müzelerde hak ettikleri yeri bulunca da müzelerini kapatacaklarını belirttiler.

    Das verborgene Museum sayesinde Gertrud Arndt, Dorothy Bohm, Ida Gerhardi, Martha Hegemann, Lily Hildebrand, Lotte Jacobo, Lotte Laserstein, Käthe Loewenthal, Else Lohmann, Marie Vassillieff, Hilde Westström ve Yva gibi birçok sanatçı "yeniden" keşfedildi.

  • Uluslararası Kadın Tarihi Araştırmaları Federasyonu'nun (IFRWH), kadın müzelerinin sayıca artışına nasıl bir katkısı oldu?

    1990'lar, International Federation for Resarch in Women´s History'nin (IFRWH) uluslararası alandaki çabalarıyla, kadın tarihi konusundaki araştırmaların, akademik alanda kendini kabul ettirdiği yıllardı. Bu nedenle kadın tarihi konusu, 1990'larda kurulacak 18 yeni kadın müzesinin de çalışma alanı oldu.

  • Kadınların tarihteki rolleri hakkında okul ve üniversitelerde öğretilen bilgileri tümden değiştirmek amacıyla müze açılır mı?

    Evet, açılır! Michigan Women's Historical Center & Hall of Fame'in öyküsü (Lansing, Michigan, ABD) 1973 yılında bir grup bilimsel araştırmacı kadının, Michigan Kadın Araştırmaları Derneğini kurması ile başladı. Bu grup, "Michigan Eyaletinde yaşayan kadınların tarihteki rolleri hakkında okul ve üniversitelerde öğretilen bilgileri tümden değiştirmek amacıyla" Michigan State Üniversity kampüsünde çalışmalarına başladı. 14 yıl sonra, 1987'de kendi müze binalarına geçtiler.

  • Hindistan'ın ilk kadın müzesi hangi kentte açıldı?

    Hindistan´nın ilk kadın müzesi Shashwati Women´s Museum, Bangalore kentinde 1990 yılında, Hindistan kadın kültürü objeleri koleksiyoncusu eğitimci Chi.Na.Mangala tarafından, müdürü olduğu okulun binasında kuruldu. Shashwati Women´s Museum'un kendi websayfası bulunmamaktadır. Müze hakkında bilgi için bkz: http://www.kamat.org/reel.asp?ReelNo=R1431 veya http://www.kamat.com/kalranga/women/shashwati/index.htm

  • Hangi kadın müzesi "öncü kadın" içeriğini yeniden tanımladı?

    Avustralya, Alice Springs kentinde 1993'de kurulan National Pioneer Women's Hall of Fame müzesi, "Kendi seçtiği yolda yürüyen her kadın bir öncüdür" ifadesini çalışma ilkesi olarak benimsedi. Sürekli ve geçici sergileriyle öncü kadın kavramınının içeriğini yeniden tanımladı. Günlük yaşamın "normalliği" içinde de öncü olan kadınları da sergiledi.

  • Kölelik tarihinin kadın cephesini konu edinen kadın müzesi var mı?

    1994 yılında kurulan Afrika´nın ilk kadın müzesi ve Senegal´in ilk özel müzesi olan Musée de la Femme "Henriette Bathily„ kadın bağlamında kölelik tarihi ve kölelik öncesi yerel kadın tarihinı sergiliyor. Kurucular Annette Mbaye d'Erneville ve grubu, Avrupa ve ABD'ye yönelik köle ticaretinin en önemli limanı bulunan Gorée adasındaki Kölelik Müzesi´nin karşısındaki bir binayı hem müze hem de „aile evi, toplantı mekânı ve meslek eğitim merkezi" olarak düzenlediler. Müzeye ismi verilen Henriette Bathily, Senegal´in 1960'daki bağımsızlığından sonraki dönemde sanat ve kültür alanında önemli rol oynamış bir dans sanatçısıdır.

  • Binasız müze nasıl bir konsepttir?

    İlk binasız müze, 1991 yılında Bremen kentinde bir grup tarihçi kadın tarafından, varolan kent müzelerinin tarih anlayışını protesto etmek, bu müzelere alternatif yaratmak ve Bremen kentinin kadın tarihini gün ışığına çıkarmak için açıldı. Bu müze, kuruluşundan itibaren çalışmalarını kentin tüm kamusal mekânlarını kullanarak sunmayı seçen bir binasız müzedir. Bremer Frauenmuseum'u

    Almanya'daki ikinci binasız müze ise yine 1994 yılında kentin kadın kültürü politikasına bir alternatif olarak olarak açılan Stuttgarter Frauenmuseum'dur.

    Bu iki müze kuruluşlarından itibaren, hazırladıkları kentlerinin kadın tarihi ile ilgili sergileri, kentin kamusal mekânlarında geçici sergiler olarak sunmaktadırlar.

  • Günümüze kadar kaç tane "Gezici Kadın Müzesi" bilgiyi izleyicinin ayağına götürdü?

    Ne yazık ki, sadece bir tane!

    Women's History Museum – on wheels (Washington, ABD). Tarih öğretmeni ve kütüphaneci Jeanne Schramm, eski bir otobüsü kendi imkanlarını kullanarak "tekerlekli bir müzeye" dönüştürdü: İçinde 1991-2009 yılları arasında Amerikan tarihine damgasını vurmuş 20 kadının biyografisini sergilediği otobüsünü okul, kütüphane, kilise gibi kurumların önüne park ederek, kadın tarihini sokaktaki insanın ayağına getirdi.

    Jeanne Schramm, çalışmalarına 2009 yılında son vererek Kadın Müzesi Otobüsü'nü ve koleksiyonunu 1996 yılında kurulmuş olan National Women's History Museum´a (USA, Washington) armağan etti.

  • Kadınların oy hakkı talebi konusunda ilk kadın müzesi nerede açıldı?

    "Sufraget´lerin oy hakkı talebi hareketi Batı´da başladı, bu hareketin onuruna müzemiz kuruldu" ifadesiyle varlığını duyuran Women of the West Museum, 1991 yılında ABD'de, Los Angeles kentinde açıldı.

  • İtalya'nın ilk kadın müzesi hangi konuda çalışıyor?

    Museo della Donna / Frauenmuseum "Evelyn Ortner„ 1993 yılında, 18 yaşından itibaren kadın kıyafetleri koleksiyonu yapan Evelyn Ortner ve kadın tarihçisi bir grup kadın tarafından, Merano kentinde (İtalya) açıldı. Bu müzede 200 senelik Avrupa kadın tarihi, kadın kıyafetleri bağlamında eleştirel bir konseptle sunulmaktadır.

  • İlk kez hangi ülke, bir kadın müzesinin giderlerini devlet bütçesinden karşıladı?

    Norveç'te, Kongsvinger kentinde. Kadın müzesi kurmak isteyen bir grup kadın projelerini 1989 yılında Norveç Tüketici Hakları Bakanlığı'na verdi. Bakanlık bu projeye, kadınların politik yaşama katılımlarını destekleme amaçlı bir program çerçevesinde „kadın tarihi" konulu bir araştırma yapılması ve Kongsvinger Kent Müzesi'nde gösterilmesi şartıyla finansman sağladı. 1995 yılında açılacak olan Kvinnemuseet´in kuruluş öyküsü işte böyle başladı. 1998 yılına gelindiğinde ise kurucu grubun çabaları sonucu, Kvinnemuseet resmi devlet müzesi ünvanını kazandı ve giderleri devlet bütçesinden karşılanan az sayıdaki kadın müzelerinden birisi haline geldi.

  • Devlet eliyle açılmış kadın müzeleri de var mı?

    Evet. Vietnam, Sudan ve Romanya'da var.

    Vietnam, 1995 yılında Ho Chi Minh ve Hanoi kentlerinde açılan iki müze ile aynı yıl içinde iki kadın müzesi sahibi olan ilk ülke oldu. Nam Bo Womens´ Museum (Ho Chi Minh) ve The Hanoi Women's Museum (Hanoi), Vietnamese Women's Union girişimciliği ve Vietnam Kültür Bakanlığı'nın işbirliği ile açıldı. İki müze de Fransız ve Amerikan ordusuna karşı savaşmış, endüstri ve tarımsal üretim başarılarıyla öne çıkmış işçi kadınlar gibi örnek kadınları tanıtmakta, bu kadınların özel eşyalarını ve yaşadıkları bölgelerden etnolojik objeleri sergilemektedir.(The Hanoi Women's Museum'un web sayfası bulunmamaktadır.)

    Sudan kadın müzesi, Women's Museum, 1995 yılında Omdurman kentinde Afhad University for Women bünyesinde ve kadın araştırmaları bölümü içinde, Eski Eserler ve Müzeler Ulusal Kurumu genel sekreteri ve Kadın Araştırmaları Bölümü danışma kurulu üyesi olan Prof. Ahmed M.A. Hakim'in girişimi ile kurulmuştur.

    Devlet eliyle açılan üçüncü müze olan Museum of the Romanian Peasant Woman in Maramures 3167 nüfuslu küçük bir kent olan Dragomiresti'de (Romanya), belde idaresi tarafından 2001 yılında açıldı.

    Vietnam, Sudan ve Romanya'daki devlet kadın müzelerinde, devletin kadın kimliği beklentisine uygun ve geleneksel kadın rollerine atıfta bulunan konseptler tercih edilmektedir.

  • Kuruluş ilkesi "Kadınların deneyim ve katkılarından haberdar olmamız gereklidir" olan müze hangi ülkededir?

    ABD'de. 1996 yılında "Daha iyi bir dünya, ancak kadın ve erkek eşitliğini ortak ilke edinmiş bir kuşak için gerçekleşecektir. İşte o zaman dünyadaki ayrımcılık ve şiddet bitecektir. Daha yapacak çok şey var. Bizler ve gelecek kuşaklar geçmişten dersler çıkarmak ve geleceği biçimlendirmek istiyorsak, kadınların deneyim ve katkılarından haberdar olmamız gereklidir" prensibi ile Washington'da kurulan National Women's History Museum arzu ettikleri yerde bir bina sahibi oluncaya kadar, çalışmalarını sadece internetteki sanal müzelerinde sürdürme kararını aldılar.

    Müze binasını, politik ağırlığı olması amacıyla Capitol veya diğer Amerikan ulusal müzelerine komşu olabilecekleri The National Mall yakınında isteyen National Women's History Museum girişim grubu, The National Mall'a çıkan bir caddede "Kadınların başarılarının kapsamlı olarak gösterilebileceği bir müze için, en uygun yer" olarak gördükleri bir binayı, nihayet 2009 yılında buldu. Amerikan senatosunu, binanın satın alınabilmesi için gerekli olan bütçenin karşılanması için lobi çalışmalarıya ikna etme süreci halen devam etmektedir .

  • İzci kızları, kadın tarihi ile ilgilendirmek için ne yapmalı?

    Gönüllü olarak kız izci grupları ile çalışan Dawn Elizabeth Monroe, grubunu Kanada kadın tarihi konusunda bilgilendirmek istediğinde hiçbir kaynak bulamamış ve 1998 yılında kendi kadın tarihi arşivini oluşturmuştur. Diğer kız izci grubu başkanı arkadaşları da arşivindeki bilgilerden yararlanmak isteyince, çalışmasını 1998 yılında internet ortamında hizmete sunmuştur. Online Women´s Museum (Kanada)

  • İçinde kadın tarihi yazılmış bir evin, müze olması için kaç yıl mücadele etmek gereklidir?

    "Bu evde kadın oy hakkının tarihi yazıldı, burası müze olmalı" talebiyle 53 sene süren bir mücadele, Susan B. Anthony Haus'un (ABD, Rochester) 1998 yılında müzeleştirilerek açılması ile sona erdi. 1920 yılında kadınların oy hakkı kazandığını göremeden, 1910 yılında ölen, ilk kadın oy hakkı savunucusu Susan B. Anthony, bu evde zamanın kadın hareketi içindeki diğer kadınlarıyla birlikte çalışmalar yapmış, taleplerini yazıya dökmüş ve hatta bu çalışmalarından ötürü kendisine verilen ev hapsi cezasını da, kız kardeşiyle birlikte aynı mekânda çekmişti.

  • Muso Kunda ifadesinin anlamı nedir?

    Muso Kunda, Mali dilinde „kadın tarafı" anlamına gelir.

    Afrika kıtasının, Senegal'den sonra 1999 yılında Mali'de kurulan ikinci kadın müzesi, Bamako kentinde feminist tarihçi, filozof, romancı Profesör Adame Ba Konare öncülüğünde, Muso Kunda - Musée de la Femme adı verilerek „Kadınların özgürlük yolundaki uzun yürüyüşü anısına" açıldı.

    Müze, Kayes, Djenné, Mopti, Tombouctou gibi ülkeyi oluşturan tüm kültür gruplarını kapsayan çoğulcu bir anlayışla, Mali´nin kadın tarafını sergilemektedir.

  • Adı müze olmayan kadın müzesi hangisidir?

    Adında müze sözcüğü olmayan müze, "Tokyo'daki Center for the Advancement of Working Women isimli kadın müzesidir.

    Kadın müzesi anlayışını zenginleştiren konseptiyle öne çıkan bu kadın müzesi, Japan Association for the Advancement of Working Women kuruluşu bünyesinde açılmıştır. Bu müze, Kariyer Desteği, İşyeri Kurma Yardımı, Sağlık Danışmanlığı, Kadın Kütüphanesi, Kadın Grupları Dokümantasyon Merkezi, Kadın Kültür Programları gibi birimleri de içinde barındıran ve bu nedenle de sinerjisi yüksek bir çatı altında bulunan ilk kadın müzesidir.

    2000 ve 2007 yılları arasında bir milyon kişiye hizmet veren bu projenin amacı şöyle belirtilmiştir: „Çalışan ve çalışmak isteyen kadınları, sağlıklı ve dinamik bir bireysel çalışma tarzına erişebilmeleri amacıyla desteklemek."

  • Bir köyde kadın müzesi açılırsa neler olur?

    Köy Fransa'da ise, burası turizm merkezi olur. Köy Avusturya'da ise, köylü kadınların hayatı değişir.

    1999 yılına kadar turistik hiç bir özelliği olmayan 482 nüfuslu Faucigny köyü, burada Fransa'nın ilk kadın müzesi Musée de la Femme açıldıktan sonra, turistler için cazip bir hedef oldu.

    Avusturya´nın Bregenzerwald ormanlık bölgesinde ise, 1 883 nüfuslu bir köy olan Hittisau'da 2000 yılında bir kadın müzesi açılmasıyla, köy kadınlarının günlük yaşamlarındaki işleri olan pansiyon işletmeciliği, hayvan bakımı, tarım, ev işleri ve çocuk bakımı gibi konulardan başka, bir de "kadın müzesi heyecanı" başladı.

    Frauenmuseum'un kendi koleksiyonu yok ancak kadın bakış açısıyla geçmiş ve günümüzdeki konuları irdeleyen ödünç sergiler sunuyor.

  • Adına müze açılmış tutumlu cadı kimdir?

    A Frugal Woman's Museum (USA, New Bedford) Henrietta Howland Robinson Green anısına ve finans dünyasında kendine yer edinebilmiş tüm başarılı kadınları tanıtmak için kurulan bir müzedir.

    Henrietta Howland Robinson Green 1916 yılında öldüğünde, ABD'de henüz oy kullanma hakkına sahip olmayan kadınlar, iş dünyasında da ciddiye alınmıyorlardı. Buna rağmen Henrietta çok başarılı bir iş kadını olmakla kalmadı, ayrıca New York borsasında büyük bir servet kazanan ilk kadın oldu. Henrietta'nın başarılarından rahatsız olan ekonomi dünyasındaki iş adamları, ona orta çağda da sıradışı kadınlara yakıştırılan „cadı" sıfatını vererek, kendisini „Wall Street Cadısı" olarak adlandırmışlardı. Öldüğünde serveti, günümüz parasıyla 2,1 milyar Dolardı.

    Henrietta Howland Robinson Green´in yaşadığı ev, 2000 yılında müze yapıldığında, onun tutumluluk vasfına atıfta bulunularak, müzeye „Tutumlu Kadın Müzesi" adı verildi.

  • "Dünyada neden bir tane bile bir kadın tarihi müzesi yok?" sorusu nelere yol açtı?

    Birçok „ilk'in gerçekleşmesine ve The Women's Museum'un açılmasına!

    The Women's Museum (ABD, Dallas) birçok „ilk"i gerçekleştiren müze" olarak, isminin patentini aldı ve en modern teknik donanımlı binaya sahip oldu. Dört seneden az bir zamanda 30 milyon Dolar bağış topladı. Bu bağışlar arasında AT&T Foundation'ın (ABD) müzenin kuruluş aşamasında bağışladığı10 milyon Dolar, bir kadın projesinin aldığı en büyük yardım miktarı oldu.

    1970'lerdeki kadına yönelik şiddete karşı harekette aktivist olan Cathy Bonner, 1996 yılında Texas Eyaleti Ticaret Bakanlığı'nda İcra Müdürlüğü görevini yaparken, kendisine ve çevresindekilere şu soruyu sorduğunda, bu müzenin kuruluş fikri de doğmuş oldu: "Dünyada 8000 müze varken, neden bir tane bile kapsamlı bir kadın tarihi müzesi yok?"

    The Women's Museum var olma nedenini; hem geleceğe bir yatırım olarak, hem de gelecek kuşağın genç kadınlarına, toplumda bulundukları yere ancak "geçmişteki mert ve yürekli kadınların omuzlarında yükselerek gelebileceklerini" öğretmek ve bunu "asla unutturmamak" olarak tanımlamaktadır.

  • "Yerel" ve "uluslararası" kavramlarını, bir kadın müzesi konseptinde bir arada kullanmak neden anlamlı?

    Çünkü, anlamanın temelinde karşılaştırma yatar ve anlamak sosyal barışın temellerinden birini teşkil eder. Almanya´da 2003 yılında açılan ve sürekli sergisi olmayan Museum Frauenkultur Regional – International (Fürth/Bavyera) her yıl "yerel" ve "uluslararası" kavramlarıyla irdelenmiş bir konuda yeni bir geçici sergi tasarlıyor ve gerçekleştiriyor. Yabancı olanı anlamak için, tanıdıktan yola çıkan bu konsept yardımı ile sergilerinde yerel ve uluslararası kadın yaşamları arasındaki benzerliklerin tartışılmasını hedefliyor.

    Türünün ilk örneği olan bu müzeyi ortaya çıkaran birikim ise, milliyet ve ulus gibi kavramların ayrıştırıcı özelliği nedeniyle, kendilerini biz farklı anadillerine sahip bir grubuz olarak tanımlayan bir grup kadının 1989'da Bir Dünyanın Kadınları - Kadın Günlük Yaşamını Araştırma Merkezi'nde (Frauen in der Einen Welt – Zentrum für interkultuelle Frauenalltagsforschung) yapılan çalışmalarıyla oluştu. Kültürlerarası karşılaştırma yöntemiyle kadın günlük yaşamını inceleyen araştırmalar ve elde edilen verilerle tasarlanan gezici sergilerden oluşan toplam 12 yıllık deneyim, 2001 yılında grup üyelerinden sosyolog Meral Akkent'in girişimiyle Museum Frauenkultur Regional – International'in kurulmasına yol açtı.

  • Bir kentin tüm müzeleri kadın bakış açısı ile nasıl zenginleştirilebilir?

    Bu soruya 2003 yılında Viyana Kenti Kadın Bürosu da (Frauenbüro Stadt Wien) cevap aradı ve muSIEum – displaying:gender sanal müze projesi oluştu. Viyana kentindeki Tarih Müzesi, Teknik Müzesi, Yahudi Müzesi ve Etnoloji Müzelerinden seçilen objelerle sanal bir koleksiyon oluşturuldu. Bu koleksiyon muSIEum – displaying:gender web sayfasında, diğer müzelerde göz ardı edilmiş olan obje olarak kadın ve toplumsal cinsiyet bakış açılarıyla yeniden yorumlandı.

  • Virtual Muzey nedir?

    Virtual Muzey, 2003 yılında „Azerbaycan Gender Informasıya Merkezi" websayfasında Azerbaycanca, Rusca ve İngilizce olarak Azerbaycan kadın tarihi ile ilgili belgelere ve yorumlara yer veren Azerbacan sanal kadın müzesinin adıdır

    .
  • Dünyanın ilk Roman kadın müzesi hangi ülkededir?

    Museo Etnológoco de la Mujer Gitana, bütçesi Avrupa Birliği ve Andaluz Otonom Bölgesi tarafından karşılanan, Roman kadınlarının İspanya'da uğradıkları ayrımcılığa karşı geliştirilmiş, aynı zamanda Roman kadınlarını iş yaşamına entegre etmeyi de amaçlayan bir proje olarak Granada´da (İspanya) kurulmuştur. Bu müze, Roman Kadınları Derneği organizatörlüğünde, Roman nüfusunun yoğun yaşadığı bir semtte, kadınların müze projesine aktif katılımını sağlamak üzere kurulmuş olan ilk kadın müzesi oldu.

  • Hollanda'da kadın müzesi var mı?

    Evet. Echt kentindeki Museum van de Vrouw, müzenin bulunduğu Echt-Susteren bölgesi kadınlarını, tarihsel bir süreç içinde tanımlama amacıyla 2006 yılında kuruldu. Hollanda'nın ilk kadın müzesi olma özelliğini de taşıyan Museum van de Vrouw koleksiyonunu, çevrede yaşayan ev kadını, terzi, ebe, aşçı, hemşire, hizmetli veya öğretmen kadınların hediye ettikleri, iç giyim, kıyafet, ilaç türü obje veya özel koleksiyonlara borçludur. Müzede yapılan konferans ve seminerlerde, Hollanda dili olan Flemenkçe yerine, özellikle bölgesel dil olan Friz dili kullanılmaktadır.

  • Bir Kadın Sanat Müzesi, neden koleksiyonunda %4 oranında erkek sanatçıların eserlerine yer verir?

    "Dünya müzelerinde sergilenen sanat eserlerinin sadece %4'ü kadın sanatçılara ait, kadın sanatçıların eserlerinin müzelere kabulü neredeyse olanaksız, dünyada binlerce müze erkek tarihi ve erkek sanatını sergilemekteyken, kadın sanatını sergileyen sadece bir kaç müze bulunmakta. Hollanda´da ise bu türden tek bir müze bile yok. FemArtMuseum bu durumu değiştirmek istiyor." (FemArtMuseum kuruluş bildirgesinden)

    Amsterdam'da açılması planlanan müze kurulduğunda, %96 oranında kadın sanatçıların ve %4 oranında erkek sanatçıların eserleri sergilenecek. FemArtMuseum bu stratejisiyle, sanat dünyasındaki cins ayrımcılığı gerçeğini koleksiyon stratejisi ile sürekli ifşa edecek.

  • Kadın Müzesi, Kadın Kütüphanesi, Gender Dokümantasyon Merkezi bir araya gelirlerse ne oluşur?

    Arjantin kadın müzesi Museo de la Mujer ortaya çıkar.

    2006 yılında bir grup feminist kadın, Buenos Aires kent yönetiminde görevli kadın başkanları, üniversite öğretim üyeleri rektörleri, politikacılar, bakanlar, Madres de Plaza de Mayo, Katolik Kilisesi İnsan Hakları Grubu gibi sivil toplum kuruluşlarında çalışan tüm kadınları bir araya getirerek gerçekleştirdikleri lobi çalışmaları sonucunda, bünyesinde Kadın Kütüphanesi ve Toplumsal Cinsiyet Dokümantasyon Merkezi de barındıran Museo de la Mujer'i kurdular. Bu müze projesinin her aşamada en önemli destekçisi Buenos Aires kenti müzeleri genel müdürü ve 1920'li yılların önemli bir feminist aktivisti Gabriela Laperrière de Coni'nin büyük büyük torunu olan Graciela Tejero Coni oldu.

  • Hangi kadın müzesi 17 yıllık bir çaba sonucunda kurulabildi?

    Şili´de kurulan ve Şili´nin ilk feminist kadın yazarı Profesör Mercedes Valdivieso´nun (1924-1993) anısına Museo e Instituto de la Mujer Mercedes Valdivieso adı verilen müze, feminist yazar Gabriela De Cicco´nun bir grup feminist sanatçı ve araştırmacı kadınla birlikte 17 yıllık uğraştan sonra 2006'da gerçekleştirdiği bir proje oldu.

  • Türkiye'ye komşu hangi ülkede bir kadın müzesi vardır?

    Ukrayna'da.

    2009 yılında gazeteci ve sanatçılardan oluşan feminist bir grup kadın ve erkek Ukrayna'nın ilk sanal kadın müzesi olan Online women´s Museum'u kurdu.

  • Toplumsal ve psikolojik cinsiyet kavramını anlamak ve anlatmak için kurulan ilk müze hangisidir?

    Kuruluş amaçlarını tanımlarken, sergilerinde toplumsal cinsiyet kavramını çeşitli açılardan inceleyeceklerini belirten ilk müze, Belçika'da Antwerpen kentinde 2009 yılında kurulan Gynaika oldu.

  • İstanbul Kadın Müzesi®'nin (İKM) kuruluş amacı nedir?

    İstanbul Kadın Müzesi® (İKM), kadınların kentin tarihindeki hiçbir katkısının göz ardı edilmeden onurlandırıldığı, bugünkü yaşamımıza etkisi nedeniyle geçmişteki kadın çabalarının özenle ve eşdeğerde hatırlandığı, tarihin her dönemindeki ve her kültür grubundaki kadın seslerinin yer aldığı bir kent kadın tarihinin oluşmasına katkıda bulunmak amacındadır.

  • İstanbul Kadın Müzesi®'nin (İKM) diğer kadın müzelerinden farkı nedir?

    İstanbul Kadın Müzesi® (İKM) bir mekân sahibi ve sürekli sergisi olan olan ilk kent kadın müzesi olacaktır.

    Günümüzde sadece Almanya'da iki kent kadın müzesi bulunmaktadır. Bremen (1991) ve Stuttgart'daki (1994) bu iki müze kuruluşlarından itibaren "binasız müze" olarak çalışan bu müzeler, kentlerinin kadın tarihi ile ilgili sergilerini, kentin kamusal mekânlarında geçici sergiler olarak sunmaktadırlar.

  • İstanbul Kadın Müzesi®'nin (İKM) sürekli sergisi hangi konudadır?

    İstanbul Kadın Müzesi®'nin (İKM) sürekli sergisi İ.Ö. 660 yılında Byzantion adıyla başlayan, İ.S. 330'da Konstantinopolis, 1453 yılından sonra ise Kustantiniye, Kostantiniye ve İstanbul adlarıyla anılan, 1930'dan itibaren de resmî olarak kullanılan adıyla İstanbul'un sanat ve kültür yaşamında bir "ilk'i" gerçekleştirmiş kadınların biyografilerine odaklıdır.

    İstanbul Kadın Müzesi® (İKM) için "ilk" durağan bir anlam içermez. Kadın tarihindeki yeni akademik çalışmaların verileri ışığında, İstanbul Kadın Müzesi®' nde (İKM) "ilk" olarak yer almış her kadın, yerini unutulan/unutturulan, fakat yeniden keşfedilen bir "ilk"e bırakmanın kıvancını da yaşar.

  • İstanbul Kadın Müzesi®'nin (İKM) adı neden tescil edildi?

    İstanbul Kadın Müzesi® (İKM), adının getirdiği sorumluluğu taşımanın bilinciyle adını tescil ettirdi. Ve taşıdığı adın önemini vurgulayan dünyadaki ikinci kadın müzesi oldu. Adı tescil edilen ilk müze The Women's Museum'dur (2000 ABD, Dallas).

  • Kadın müzelerine neden gerek var?

    Kadın bağlamında geçmişi hatırlamak ne kadar zor ise, geçmişi unutmamak da o kadar önemlidir. Belgesi saklanmayan geçmiş unutulur, değiştirilir, reddedilir. Kadın müzeleri kadın tarihini belgelemek, görünür kılmak, paylaşmak, varolan müzelere alternatif olmak ve onları değişime zorlamak için kuruldular.

  • Kadın müzelerinin ortaya çıkışını hangi nedenler etkiledi?

    Kadın müzelerini gereksinim, zorunluluk ve özgürlük ortaya çıkardı.

    Neden gereksinim, çünkü 1970´lerdeki feminist kadın hareketi, kadın araştırmalarında disiplinlerarası araştırmalar yolunu da açtı. Bu zihinsel verimlilik ortamında kadın müzeleri fikri de gelişmeye başladı. Kadın müzeleri, disiplinlerarası kadın çalışmalarının daha geniş çevrelerle paylaşılacağı bir yer olabilirdi ve nitekim oldular da.

    Neden zorunluluk, çünkü feminist kadın hareketinin tartışma konuları, geleneksel müzelerde kadınların kendilerini bulamadıkları gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Öyleyse kadının özne olacağı bir mekânın yaratılması gerekliydi ve yaratıldı.

    Özgürlük, çünkü kadın hareketinin devinimi yeni vizyonları, yaratıcı enerjiyi, yeni projeleri de beraberinde getirerek, çeşitliliğin dayanılmaz çekiciliğine giden yolu artık açmıştı.

  • Kadın müzelerinin geleneksel müzelere katkısı hangi yönde oldu?

    Kadın müzeleri, geleneksel müzelerinin içeriğini zenginleştirdi, tarihe, kente, dünyaya ve sanata yeni açılardan bakmayı talep etti, bu taleplerini çeşitli uygulamalarla örnekledi ve geleneksel müzeleri, yeni bir eşitlik kültürü hakkında düşünmeye özendirdi. Şartların zorlamasıyla da olsa mobil müze, mekansız müze, sanal müzeler gibi alternatif çözümlerle müzecilik anlayışına yeni soluklar getirdi.

  • Kadın müzelerinin ortak noktaları nedir?

    Kadın müzeleri öncelikle farklılıkları ile varlar: Bir metropolde, canlı bir kültür yaşamının tam ortasında ya da kültürel çekim merkezinden çok uzakta küçük bir kent veya bir dağ köyünde kurulmuş kadın müzeleri, farklı konu profilleriyle, çok büyük ya da çok sınırlı bütçeleriyle, farklı mekan anlayışlarıyla, çalışmalarında feminist bakış açısının varlığı ya da yokluğuyla ve daha birçok çeşitlilikleriyle varlar.

    Kadın müzelerinin belki de tek, ama bu nedenle de en anlamlı ortak noktası ise, hepsinin kendi müzesini önemli bir kültür kurumu olarak tanımlamasıdır. Diğer bir deyişle dünyadaki tüm kadın müzeleri, Türkiye'deki ikinci feminist hareketin "Kadınlar Vardır" sloganının, müzeye dönüştürülmüş halidir.

  • Kadın müzelerinin varlığı, yerleşik kültür kurumlarını etkiledi mi?

    Evet.

    İlk önemli kalıcı etki 2002 yılında Brooklyn Museum'un (ABD), kendi çatısı altında feminist bir sanat merkezi açması oldu oldu: Elizabeth A. Sackler Center for Feminist Art bünyesinde aynı zamanda feminist sanat konulu sanal bir arşiv de bulunuyor.

    Kadın müzelerinin etkilerinin yadsınamayacağı diğer önemli bir gelişme ise, 2009 yılında Centre Pompidou´daki (Paris) "elles@ Centrepompidou"sergisi oldu. Dünyadaki diğer önemli müzeleri de düşündürecek ve aynı yolda cesaretlendirmesi kaçınılmaz olan olan bu serginin küratörü Camille Morineau, sergi konseptini "tepki" olarak niteliyor ve nedenini şöyle açıklıyor:

    "The National Gallery´deki (Londra) 2300 tablodan sadece 4'ü bir kadın sanatçının imzasını taşıyor. Hem Musée d'Orsay´da, hem de koleksiyonundaki 35.000 tablosuyla dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olan Louvre´da birçok nü kadın tablosu olmasına rağmen, bir tek kadın ressamın bile eseri yer almıyor. Centre Pompidou´da küratör olduktan sonra, müzenin koleksiyonlarındaki kadın sanatçıların oranını dört yıl içinde %17´ye çıkardım. 20. yüzyılın 200 kadın sanatçısının 500 eseriyle, dünyada ilk kez, bir müze kendi koleksiyonunun kadınsı tarafını görüntülüyor. Ayrıca Centre Pompidou koleksiyonundaki %17´lik kadın sanatçı oranı, Fransız parlamentosundaki %17´lik kadın parlamenter oranı ile birlikte düşünüldüğünde, eşitlikten halen daha çok uzak olunduğu da açık bir durum."

    Camille Morineau'dan alıntı için bkz:

    http://www.taz.de/1/leben/kuenste/artikel/1/die-kunst-der-anderen/ (Erişim 11.10. 2009)
    http://www.centrepompidou.fr/Pompidou/Manifs.nsf/0/44638F832F0AFABFC12575290030CF0D (Erişim Mayıs 2009)
    http://www.art-magazin.de/kunst/18864.html (Erişim 26.5.2009)

  • 2012 yılına kadar dünyada kaç kadın müzesi açılmıştır?

    72 kadın müzesi.

    2009 yılında 69. sırada yer alan ve sanal müze olarak dünya sanat tarihinde kız çocuk temsili ve bir sanattta kız çocuk ideali konusunda çalışan Girl Museum (USA), 2010 yılında 70. kadın müzesi olarak Gambia'da, Batokunku köyünde, modern ve geleneksel Gambia kadın sanatına odaklı Women´s Museum and Art Centre, 71. sırada Leyla Gencer Anı Evi (İstanbul) ve 2011'de Mexico City'de Meksika kadın tarihi konusunda çalışan Museo de la Mujer Mexicana 72. kadın müzesi oldu.

  • Dünya kadın müzelerinin aralarında iletişim var mı?

    Var, ama dünya kadın müzelerinin birbirleriyle tanışması ancak 2008 Haziran'ında İtalya´da Museo della Donna / Frauenmuseum "Evelyn Ortner„ evsahipliğinde yapılan 1.Uluslararası Kadın Müzeleri Kongresi'nde oldu. Bu kongrede Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika´daki 40 kadın müzesi temsilci, kadın müzelerinin görünürlülüğü ve toplumda gördüğü kabulü arttırma konularındaki deneyimlerini paylaştılar ve daha yakın iletişimde olmak için Women in Museum web sitesi oluşturma ve her yıl başka bir ülkedeki kadın müzesinin kongreye ev sahipliği yapması kararını aldılar.

    2.Uluslararası Kadın Müzeleri Kongresi, Eylül 2009'da Bonn´da Frauenmuseum organizatörlüğünde toplandı. Kongreye katılan kadın müzeleri, "Idols, Role Models, Heroines" mottosuyla getirdikleri objeler, enstalasyonlar, resimler ve metinlerle ilk Dünya Kadın Müzeleri Ortak Sergisi'ni de gerçekleştirmiş oldular.

    3. Uluslararası Kadın Müzeleri Kongresi, Buenos Aires'de Mayıs 2010'da, Arjantin kadın Müzesi Museo de la Mujer ev sahipliğinde ve Costa Rica, Peru, Meksika müze girişim gruplarının organizatörlüğünde yapıldı. Kongre gündeminin en önemli iki maddesini Dünya Kadın Müzeleri Birliği'nin oluşturulması ve International Council of Museums (ICOM) bünyesinde Kadın Müzeleri Bölümünün kurulmasının olumlu ve olumsuz yanları gibi konular oluşturdu.

    4. Uluslararası Kadın Müzeleri Kongresi, 18 – 21 Mayıs 2012 tarihleri arasında National Pioneer Women's Hall of Fame organizasyonu ile Alice Springs'de (Avustralya) yapıldı. Bu kongrede bir dünya kadın müzeleri derneğinin kurulması kararı alındı.

  • Bir kadın müzesi kategorisi olan anı evleri, Türkiye'de de var mı?

    Mayıs 2010'da İstanbul'da Leyla Gencer Anı Evi, 2. ölüm yıldönümünde sanatçının anısına açıldı. Uzun yıllar İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın (İKSV) Mütevelliler Kurulu Başkanı olan soprano Leyla Gencer'in vasiyeti üzerine düzenlenen anı evinde, Milano'daki evinden getirilen özel eşyaları ve piyanoları sergileniyor.

    2008 yılında restore edilmis tarihi bir Ödemiş evinde, Ödemişli olan Türk Halk müziği sanatçısı Bedia Akartürk'ün teklifi ve Ödemiş Belediye Meclisi'nin kararı ile Bedia Akartürk Sanat Müzesiaçıldı.

    Kırım savaşı sırasında askeri hastane haline getirilen ve profesyonel hemşirelik mesleğinin kurucusu olan Florence Nightingale'in de görev yaptığı Selimiye Kışlası'nın kuzeybatı köşesindeki kulenin bir bölümü 1954 yılında Florance Nightingale Müzesi olarak düzenlendi.

  • Bir kentin kadın müzesi de olması düşüncesi nasıl ortaya çıktı?

    Kadın hareketinin sosyal bilimlerin metod ve analizlerine eleştirel katkıları ve disiplinler arası kadın araştırmalarının sağladığı yeni bakışaçıları, sanattan tıb bilimlerine kadar her alanda geçerli anlayış, beklenti, teori ve kanonların sorgulanmasına yol açtı. Kadın belleğini zenginleştiren kadın araştırmaları saygın ve yaygın bir bilim dalı oldu. Mikro araştırmalar, kadın müzelerinin seçtikleri belli konularda uzmanlaşmasını sağlayacak birikimi yarattı; Kentlerin kadın tarihindeki mikro araştırmaların öneminin farkına varıldı. Kentler için kadın müzelerinin önemi bu bağlamda ortaya çıktı.

    Dünyada şu anda Almanya'da Bremen ve Stuttgart kentlerinde binasız olarak çalışmalarını sürdüren iki kent kadın müzesi bulunmaktadır. Üçüncü kent kadın müzesi ise, henüz sanal ortamda çalışmakta olan İstanbul Kadın Müzesi'dir.

Duyurular;

  • Ekim 2021: Sergi, opera, modern dans, okumalar...

    Ekim 2021: Sergi, opera, modern dans, okumalar... Dünyanın bilinen ilk kadın bestecisi Kassia'nın 1211. doğum günü kutlamaları için sosyal medya hesaplarımızı takip edin

  • "Bana Bırakacağınız Gelecek - Kız Çocukları ve İklim Krizi"

    "Bana Bırakacağınız Gelecek - Kız Çocukları ve İklim Krizi" sergisi, İstanbul Kadın Müzesi'nde! http://istanbulkadinmuzesi.org/banabirakacaginizgelecek

  • "Bana Bırakacağınız Gelecek - Kız Çocukları ve İklim Krizi"

    "Bana Bırakacağınız Gelecek - Kız Çocukları ve İklim Krizi" kitabını, pdf formatta ücretsiz elde etmek için istanbul.kadin.muzesi.info@gmail.com adresine yazabilirsiniz.

  • "Kenti Kadın+'ların Sözü ve Sanatı ile Donatmak" başvuruları devam ediyor.

    Başvuru formu için tıklayınız.

    İstanbul Kadın Müzesi ve Aramızda Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Derneği sizi Türkiye feminist hareketinin sloganlarını yorumlaması ile "Kenti Kadın+'ların Sözü ve Sanatı ile Donatmak" projesine başvuruya davet ediyor!

    50 kadın+ sanatçının seçileceği projede ortaya çıkan 50 sanat eseriyle 25 Kasım 2021 Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde İstanbul billboardlarını sesimiz, sanatımız, sözümüz ve renklerimizle donatacağız. Billboardlarda sanat eserine, sanatçının yorumladığı feminist slogan, Türkçe ve sanatçınin kendi ana dilinde yer alacak. Ayrıca tüm proje ayni zamanda bir sanal sergi ve bir kitapla da belgelenecek.

    Kapsayıcılığın en önemli kriter olduğu sanatçı seçiminde, Türkiye'deki tüm kültür gruplarına alan açılmasına özel dikkat ediliyor. Bu nedenle Rum, Musevi, Ermeni, Türk, Kürt, Laz, Arap, Roman, Ezidi, Çerkes, Adige, Alevi, Afro-Türk, göçmen kadınlar (Suriye, İran, Irak, Afganistan, Mısır, Ürdün, Libya, Afrikalı göçmenler...) ile birlikte non-binary ve trans kadın sanatçıları önceliyor ve engelli sanatçıların ve farklı yaş gruplarının projeye katılımına özel önem veriliyoruz.

    Son başvuru tarihi 30 Temmuz'a uzatılmıştır.

  • Kassia & The New Istanbul Convent(tion) Dijital Konferanslar Serisi başlıyor!

    Kassia & The New Istanbul Convent(tion) Dijital Konferanslar Serisi hakkında detaylı bilgi ve kayıt için tıklayın.

  • Sahne Sanatlarında "İz Bırakan" Cumhuriyet Kadınları Sergisi - 2024

    İstanbul Kadın Müzesi'nin taşıyıcısı İstanbul Kadın Kültür Vakfı çatısında, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılı vesilesiyle, Vakfımız Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Gülay Akgül Yılmaz'ın öncülüğünde ve koordinatörlüğünde, gönüllü bir akademisyen ekip tarafından, sahne sanatlarından; bale, klasik müzik, opera, Türk müziği, sinema, tiyatro ve film yönetmenleri olmak üzere yedi kategoride, yaklaşık bir buçuk yıl süren bir araştırma yürütülmüştür.

    Bu araştırmayla, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sosyal ve kültürel ortamda, sahne sanatlarında var olabilmek için güçlükleri göğüslemiş, hayatına mal olacak ağır bedeller ödemek pahasına ardından gelenlere yol açmış, ülkemizin yurt dışında tanıtılmasını sağlamış, ulusal ya da uluslararası platformlarda başarılar elde etmiş, prestijli ödüller kazanmış, eğitimci olarak başarılı sanatçıları yetiştirmiş, ilham kaynağı olmuş kadın sanatçılarımız ile bu alanlarda yönetici pozisyonlara gelerek halkın beğeni ve takdirini kazanmış olan eserlere imza atarak sanat hayatımızda iz bırakmış, olma kriterlerinden bir yada bir kaçını sağlayan ve doğum yılı 1976 yılına kadar olan, 202 kadın sanatçımız seçilerek biyografileri oluşturulmuştur.

    Söz konusu biyografilerin Sn. Akgül Yılmaz tarafından derlenmesi ile oluşan "Sahne Sanatlarında İz Bırakan Kadınlar 101 Yılın 202 Kadını" adlı kitap Vakfımız tarafından yayınlamıştır. Söz konusu öne çıkan sanatçılarımızın özet biyografilerinin yer alacağı "Sahne Sanatlarında -İz Bırakan Kadınlar- 101 Yılın 202 Kadını Sergisi" ise Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yıllardır gerçekleştirdiği "Kültür Yolu Festivali" nin İstanbul Etkinlikleri kapsamında 28 Eylül 2024 tarihinde saat 15:00'de Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi- Beyoğlu İstanbul'da açılacak olup, sergi 06.10.2024 akşamına kadar ziyarete açık olacaktır. İlk dört gününde sergide yer alan kadın sanatçılardan esintiler hissettirecek eserlerin sunulacağı Konserler gerçekleştirilerek, sanatçı kadınların biyografilerin bulunduğu orta salonda sanatçılarımız yad edileceklerdir.

    Müzeler bellek oluştururlar, İstanbul Kadın Müzesi'de Kültür hayatımızın çeşitli alanlarında öncü olmuş, çığır açmış, eserleri ile ölümsüzleşmiş, ülkemiz sanat hayatına katkıda bulunmuş kadın sanatçılara ilişkin bellek oluşturup, sanal ortamda 7/24 herkese sunmaktan onur duymaktadır.

    Misyonumuz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz etkinliğe herkes davetlidir.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Araştırma projesi, gönüllülük esasına dayalı olarak, bugüne kadar bir şekilde kadın çalışmaları alanında bulunmuş, araştırmacılarca yürütülmüştür.   

    Kurucu Başkan:

    S. Gülümser Yıldırım

    İKKV Yönetim Kurulu Başkanı

    Proje Genel Koordinatörü, Kitabı Derleyen, Küratör:

    Prof. Dr. Gülay Akgül Yılmaz

    Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, İKKV Mütevelli Heyeti Üyesi

     

    Müzik Bölümü Koordinatörleri:

    Doç. Dr. Ajda Aylin CAN

    Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

    Doç. Dr. Ü. Kubilay CAN

    Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi

     

     

    Araştırma Ekip Üyeleri:

    Dr. Öğr. Üyesi Gözde NALBANT EFE

    İstanbul Medeniyet Üniversitesi 

     

    Dr. Öğr. Üyesi Müge YETKİN ATAER

    İstanbul Medeniyet Üniversitesi   

     

    Öğr. Gör. Banu YAZICI

    Marmara Üniversitesi

     

    Öğr. Gör. Gamze APAYDIN

    Marmara Üniversitesi

     

    Öğr. Gör. Serra İLGİ KARAKAŞ

    Kadir Has Üniversitesi

     

    Arş. Gör. Dr. Vildan ÖZDEMİR

    Harran Üniversitesi

     

    Arş. Gör. Hamza Serdar TURAN

    Kocaeli Üniversitesi

     

    Öğr. Gör. Ali Doğan NUR

    Kocaeli Üniversitesi

     

    Öğr. Gör. Mehmet DURAK

    Kocaeli Üniversitesi

     

    Ayetullah DURMAZ

    Kastamonu Üniversitesi

     

    Vakıf Sekreteryası:

    Tülay Kolak

     

    Biyografi Kısaltmalarında Destek:

    Fatma UKAV GÜNDÜZ

    Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Öğrencisi

     

    Sergi Kurulmasında Destek:

    Öğr. Gör. Neşegül EKİNCİ

    Marmara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi